Estetik genel anlamda “matematik ve sanatın kural ve prensiplerine uyan güzellik ve tat” şeklinde tanımlanmaktadır.

Başka bir tanımlamayla estetiği”yapılan işte doğayı taklit etme ya da yapılan işin doğa ile uyumlu olmasını sağlama ve eseri göze çarpmayan duruma getirme sanatı”olarak nitelendirebiliriz.

Altın oran kuralları yüzde de hatta dişlerin kendi aralarında uzunluk -genişlik ölçüsünde bile geçerlidir. Altın oran kurallarına uyan bir tasarım göze de estetik ve güzel gelir.

Estetik anlayışı tarihsel süreçte gelişim ve değişime uğramıştır.Diş hekimlerinin de buna paralel bir şekilde kendini geliştirmesi gerekir.Bunun için hekimin gerekli estetik bilgiye ,beceriye ve deneyime sahip olması kaçınılmazdır.Çünkü insanlık her zaman iyi ve güzelin peşinden gitmiştir.

Sosyal hayatımızda sürekli yeni insanlarla karşılaşıyoruz ve tanışıyoruz.

Bu anlarda karşımızdaki insan üzerinde yaratacağımız ilk intiba çok önemlidir.Bir tanışma anında karşımızdaki insanın ilk olarak gözleri ve dişleri göze çarpar. Kişi göz rengini veya yapısını değiştiremez.Fakat bakımsız ağıza sahipse,ses tonu ,makyajı,ne kadar etkileyici olursa olsun ,kendine gösterdiği özeni dişleri ele verir. Güzel, temiz, ışıltılı bir gülümsemeye sahipseniz öz güveniniz de artar. Sizin pozitif enerjiniz karşı tarafa geçer.Eğer bir iş bağlantısı kurmak üzereyseniz işinize olumlu yansır.Çünkü genç ve dinamik görünürsünüz. Eğer yeni biriyle tanışıyorsanız hoş, çekici, genç ve sempatik görünmenizi sağlar.

Bütün bu sebeplerle, ağız ve diş bakımı ve estetiği konusu burun estetiği kadar, diğer yüz estetiği uygulamaları kadar, hatta bir adım daha öndedir.

Dt. Sezin SÜER